AVRUPA BİRLİĞİ DOSTMU?-1
13 Mayıs 2020 Çarşamba
22 Mart 2020 Pazar
2 Şubat 2020 Pazar
15 Ağustos 2019 Perşembe
2 Şubat 2012 Perşembe
AVRUPA BİRLİĞİ DOSTMU?-1
AVRUPA BİRLİĞİ DOSTMU?-1
:AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE:
Avrupa Birliği’nin bayrağında 12 yıldız vardır. Bu 12 yıldız,Hz. İsa’nın 12 havarisinin sembolü- dür.Bazıları bu 12 yıldızın, 12 kurucu devleti temsil ettiğini söylemektedir.Aslında kurucu devlet sayısı 6 dır. Avrupa’da çatışmaları önlemek için,Avrupa ülkelerinin birliği fikri, Hristiyan din adamları tarafından gündeme getirildi.1952’de AvrupaKömür ve Çelik Topluluğu(AKÇT)kuruldu. AKÇT’yi Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu izledi.
1957’de Roma Anlaşması ile AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU kuruldu.Kurucu 6 ülke:B.Almanya,Fransa,Belçika,Hollanda,İtalya ve Lüksemburg’tur.Aynı ülkeler 1952 tarihli AKÇT’nin de kurcusuydu.
1965’te AVRUPA TOPLULUĞU ismiyle devam eden birlik sürecinde nihai hedef;AVRUPA BİRLEŞİK DEVLETLERİ…
Şu anda üye sayısı 25 tir. İngiltere’nin para birimi hariç,ortak para birimi “Euro” dur. Ortak para,ortak parlemento,ortak bayrak,ortak marş,ortak merkez bankası(Roma’da) ve en sonunda ortak ordu.
Erdoğan ve Gül, 29 Ekim 2004 tarihinde AB Anayasası`nı imzaladılar. Nerede? "Bütün Müslüman Türkler yok edilmeden Hristiyan dünyası rahat etmeyecek" diyen Papa Cixtus`un (1585-1590) heykeli altında, manevi huzurunda.
Türk halkının %95’i müslümandır.Bu Müslüman Türk Milleti, bağımsızlığının sembolü olan ay yıldızlı bayrağını terk mi edecek?(Türk bayrağındaki hilal İslam’ın sembolü).Bu bayrak için,bu vatan için şehit kanı dökülmedimi? Şehitlerimizin kemikleri sızlamayacakmı? Vatan toprağının her karışı şehit kanları ile donanmış bir çiçek bahçesidir.Bu çiçek bahçesi AB’ye peşkeş çekilecek.Emperyalist AB’ye masa başında verilecek.”Biz yönetimiyoruz?Siz yönetin.Avrupa Parlementosu yönetsin” denilecek.
Avrupa Birliğinin Merkez Binası,Brüksel’de dir.Bina HAÇ (istavroz)şeklindedir. Fotoğraflara bakınız.
Avrupa Birliği Parlamentosu faaliyetlerini Strazburg,Lüksemburg ve Brüksel’de yürütüyor.
Avrupa Birliği’nin marşıda bulunmaktadır.Beethoven’in 9. senfonisinin son bölümündenuyarlanan Avrupa Marşı, 1972 yılında Avrupa Konseyi tarafından kabul edildi.
Avrupa Birliği 1995 yılında bir ajanda bastırır.Bunu okullara dağıtır.Ajandada bir harita bulunmaktadır.Haritada Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi Ermenistan’a, Güney Doğu Anadolu Bölgesi İsrail’e verilmiş.Doğu Karadeniz Bölgesinde Pontus Rum Devleti. İstanbul’da bir başka Rum Devleti. Aynen Vatikan gibi.
Peygamberimiz bir Hadis-i Şerifte “Vatan sevgisi imandandır.” der. Maalesef şimdiye kadar gelmiş ve geçmiş bütün hükümetlerde bu sevgiyi göremiyoruz.Hep kendi çıkarları ve menfaatleri peşinde gitmişlerdir.
Türkiye AB’ye girerse Cumhurbaşkanı ve Başbakanın konumu ne olacak? Kahin olmaya gerek yok.Cumhurbaşkanı AB’nin Eyalet Valisi.Başbakan da Vali Yrd. Şuanda AB’ye üye olan devletlere eyalet denmiyor.İlerde,Amerika Birleşik Devletlerinde olduğu gibi,eyalet denebilir.
Diyelim ki,Türkiye A.B’ye girdi.Avrupa Parlementosu şöyle bir karar aldı.Türkiye topraklarının bir bölümünü Ermenistan’a,İsrail’e verecek.Türkiye itiraz edebilecek mi?
Türkiye itiraz etse ne olur?Üyelerinin çoğu Hristiyan.Oylama yapılacak.Türkiye kaybedecek.
Yok efendim.öyle şey olurmu?Diyenler çıkacak.Türkiye büyük bir devet.Türkiye’ye veto hakkı verirler.Kurucu Devletler olan Fransa ve Almanya buna izin verirmi?İngiltere bile Türkiye’ye veto hakkının verilmesini istemez.
Avrupa Parlemontası bir karar daha aldı. Diyelimki Müslüman bir ülkeye operasyon yapılacak. Oradaki yönetim değiştirilecek(Irak’ta olduğu gibi)oranın yer altı zenginlik kaynakları ele geçirilecek. Türkiye devleti demiyorum.Çünkü eyalet olacak.Diyelimki sayın R.Tayyip Erdoğan eyalet valisi. Valiye diyeceklerki: “Bize asker vereceksin.Müslüman bir ülkeye operasyon yapacağız.Sizin askerler iyi savaşır.Bizim valide mecburen kabul edecek. Türkiye eyaletinin Türk askerleri Müslüman bir ülkeye savaşmaya gönderilecek. Sonuçta ne olacak? Müslüman müslümanı vuracak. Bunu niye yapacağız? A.B’nin çıkarları için.
Bazı libareller ve enteller AB’ye “Emperyalist değildir.” diyorlar.Şuanda Irak’da işgalci devletler arasında İngiltere,Polonya,İspanya,İtalya vs.Avrupa devletlerinin askerleri yok mu? O askerler, ABD askerleri ile birlikte Irak’ta müslümanlara işkence yapmakta ve onları acımasızca öldürmektedirler.(Ebu Garip cezaevinde olduğu gibi).Camileri bombalayıp,camide namaz kılan müslümanların üzerine ateş açılmaktadır.Toplu katliamlar yapılmaktadır.
4-Temmuz-2003 tarihinde Kuzey Irak’ta konuşlanmış 11 kişilik özel Türk kuvvetinin gayri resmi,yarı gizli karargahına,Amerikan ve müttefik birlikleri gelir.O gün 11Türk askeri,başlarına çuval geçirilerek,halkın gözlerinin önünde,askerlik onurları hiçe sayılarak sınırdışı edilirler.
A.B.D, İngiltere’den Pakistan’a düğüne giden 3 genci Talibancı diye tutuklayıp Küba’daki Guantonama Üssü ( Esir Kampına) götürür.Esirlerden biri(Şefik) ilginç bir olay anlatır’’Üniformasında,İsrail bayrağı olan bir sorgu memuru vardı.Kur’an’ı aldı.Yere fırlattı.Sonra üstüne çıktı.‘’Ne yapıyorsun?’’ deyince de ‘’İşte senin Kur’an’ının üstünde duruyorum.Ne yapacaksın. Bakalım? diye alay etti. (TURKUAZ GAZ.30-04-2006)
Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V)’in çirkin ve iğrenç karikatürlerini başta Danimarka olmak üzere Fransa,Norveç,İspanya ve Hollanda gazetelerinde yayınlanması. Buna karşın Avrupa Birliği’ne üye diğer devletlerin sessiz kalması. Bize peygamberimizin şu hadisini hatırlatmıştır. “ Küfür (Kâfirler) tek millettir.”
Fransa’da orta öğretimde başörtüsü yasağı getirilmiştir. Hollanda’da yabancı dil yasağı (Başta Türkçe olmak üzere) bazı okullarda uygulanmaya başlandı. Hollanda’daki “Demokrat 66” partisinin Türk asıllı milletvekili Fatma Kaya “Boş zamanlar dahil, Hollanda dili dışında dil konuşulması yasaklandı.Bu anlamsız bir uygulama “ dedi.
Hal böyleyken, Sayın Erdoğan,Avrupa Birliğine girmek için, 17-12-2004 tarhinden önce İtalya’da eski Belediye Sarayında PAPA Heykelinin önünde imza atmıştır. Ayrıca sayın Başbakan, çocuğunun nikah töreninde eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’ye “sevgili dostum” diyerek,hitap etmiştir.
Peygamber efendimiz(S.A.V)’in bir hadisinde “Kişi sevdiği ile beraberdir.” demiştir. Herhalde sayın başbakan sevdikleri ile birlikte olmak istiyor. Ayrıca eski İtalya Başbakanı 28-03-2006 tarihinde İtalya’da müslüman öğrencilere din derslerinde İslam’ı öğrenme olanağının tanınması önerisine sert bir dille karşı çıkmıştır.. Atatürk, Amerikan ve İngiliz mandacılığına karşı gelmiştir. Oysa şimdiki ve önceki hükümetler Türkiye’yi AB’nin mandası yapmaya çalışıyorlar.
Avrupa Tuzağında Mankurtlaşan Türkiye
Mankurt ‘ Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un Türkiye Türkçesine, ‘Gün Olur Asra Bedel’ adıyla çevrilen romanındaki Nayman Ana söylencesinde geçer. Mankurt, efendisine sadık,onun sözünden asla çıkmayan,başkalarını dinlemeyen,karnını doyurmaktan başka bir şey düşünmeyen bir yaratıkmış…Açlıktan ölmemesi için yiyecek,üşümemesi için eski-püskü giyecek verdiniz mi,başka bir şey istemezmiş.Mankurt efendisinin emriyle,kendisinden aslına dönmesini isteyen öz annesini bile öldürecek kadar,kimliğinden ve kişiliğinden uzakmış…
Bu söylence,Türkiye’nin bu günkü gerçeğidir.Emperyalizmin Türkiye’yi mankurtlaştırma süreci,hemen hemen tamamlandı.Ülkemiz,beyinleri dumurauğrayan,milletine,tarihine,kültürüne,diline,dinine,bütün öz değerlerine yabancılaşmış kalabalıklarla dolu.Yabancılaşmanın ötesinde köleleşme olgusu ile karşı karşıyayız.Beynini ve vicdanını,Batı değerlerine göre biçimlendiren satılık ve kiralık ruhlar ülkesine döndük.İhanet koalisyonlarının oluşturduğu korodon çıkan sesler,vatansever çığlıklarını tamamen bastırdı.Emperyalist dayatmalara en küçük itirazın adı ise paranoyaklık oldu.Sonuçta Mankurtlaşan Türk milleti cinnet geçiren toplum oldu.Suç cenneti bir ülke.
Dilini,dinini,kimliğini,tarihini unutan bir gençlik,nesil ortaya çıktı.
AB,Hristiyanlığa dayanan bir projedir. Eğer Türkiye AB’ye girerse,tahminen 25-30 sene sonra 75 milyonluk Türk Milleti yaklaşık 300-350 milyonluk Hristiyan Avrupa içersinde asimile olacak,öz benliğini yitirecektir. Geleneğini göreneğini kaybedecek, en önemlisi zaman içesinde dininide kaybedecektir. Avrupa’da, Türkler 3.neslini maalesef kaybetmiştir. 3.neslin %90’ı asimile olmuştur.Kendi değerlerine, kendi dinine uzak kayıp bir nesil.
Avrupa’da ensest ilişkiler,homoseksüel ilikiler yaygınlaşmıştır. Erkek ile erkeğin,anne ile baba ile kardeş ile evlilikler için kanunlar çıkmıştır.Avrupa toplumu ahlaken çökmüştür.
Son zamanlarda dinlerarası diyalog gündemde. Dinlerarası diyalog,Papalığın II.Vatikan Konsili’nin 4.oturumunda kabul edilen,”Nostra Aetate” diye maruf Konsil metninde aktarılan ve 28 Ekim 1965’te Papa VI. Paul’un onayıyla ilan edilen,”Papalığın 3000.yıl hedefi olarak açıkladığı Asya’nın Hristiyanlaştırılması projesi’nin bir yöntemidir. Papalığın “Çağdaş Hristiyanlaştırma ve misyonerlik usûlü” dür. (John W.O’Malley,Reform,Historical Conciousness And Vatikan li’s Aggionamento,Theological studies,1971xxx11/4;M.Raukanen,The Catholic Doctrin of Non Christian Religions According to the Second Vatikan Council, New York 1992,35; The Second Vatikan Council, Nostra Aetate,1-4)
İslâm akaidi ve Ehl-i Sünnet esaslarına göre;Papalığın böylesi bir “Hristiyanlaştırma projesi ve misyonunun(görevinin) gönüllü bir parçası olan” herhangi bir müslüman,mürted olur,İslâm dairesinin dışına çıkar, küfre düşer.Bu küfrü irtikab ettiği ana kadar,yaptığı tüm ibadet ve hayırlı amelleri boşa çıkar,müflis olur.Evli ise nikahı düşer. (A.Z.Gümüşhanevi,Camî’ül Mütûn, c.1,Elfaz-ı Küfür,b,2)
Hristiyanlık gibi, İslâm’dan gayri bir din edinen kimseyi küfre düşmüş saymayan kişi veya onların küfürde oldukları hususunda şek şüphe içinde olan kişi yahut da onların manevi gidişatının doğru olduğu kanaatini taşıyan kişi İslâm’dan çıkmış olur,küfre düşer. (Muhammed b. İsmail er-Reşid, Tehzib’ü Risalet’il Bedri’r-Reşid fi Elfâz’il Mükeffirat,vr 12, Yahya Bin Ebi Bekr, Esir’ul Melahide,vr 11b)
Batı kapitalizmi bir bütündür. Bir ayağı Amerika,bir ayağı AB. Türkiye üzerinde ortak projeleri vardır.Kürdistan projeleri,Ermenistan projeleri ortak.Yunan taleplerinin karşılanması, Fener Rum Patriği taleplerinin karşılanması da ortak projeler arasında yer alır.
Fener Rum Patrikanesi,İstanbul’da surlar içesinde Vatikan benzeri özerk bir devletin peşindedir. TGRT’de yayınlanan haber programında Fener Rum Patrikanesi çevresindeki binaları satın almaya başlamış. Ayrıca, Doğu Anadolu Bölgesindeki topraklar,Amerikalı Ermenilere, Güney Doğu Anadolu toprakları Yahudilere satılmaktadır. Bu konuda Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının toprakların ne kadarının satıldığını açıklayan ,medyaya verdiği beyanatı vardır.Bu toprakları satmaya devam edersek,akibetimiz Filistin gibi olur. İsrail Devleti kurulmadan önce ,Yahudiler Arap topraklarını satın almıştır. Sonrada bu topraklara yerleşmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yabancılara toprak satışını yasaklamalıdır. Önceden satılan topraklar ise aynen İngiltere’nin yaptığı gibi toprağın üstü verilmeli,toprak ise Türkiye Cumhuriyeti’nin mülkiyetinde olmalıdır.
Başta Almanya olmak üzere Fransa ve İsviçre,’Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısını’ kabul etmişlerdir.İsviçre bununlada kalmamış ülkesinde ‘Ermeni Soykırımını ‘ kabul etmeyenleri yeni bir kanun çıkartarak hapis cezası vermeye başlamıştır.Şu anda Fransa’nın da gündemindedir.
Belçika’da Ermeni Soykırım Yasa Tasarısını gündemine almıştır. Belçika ve Fransa kendi yaptıkları zulümleri ve soykırımları görmemezlikten geliyorlar.Belçika, yakın zamanda Kongo’da yaptığı soykırımı unuttumu? Fransa’da 1960’ lı yıllarda eski sömürgesi Cezayir’de, yüzbinlerce Arabı öldürmüştür.
Ermenilerin amacı nedir? Zamanı geldiğinde,herhalde Türkiye, A.B’ye girince,tazminat ve toprak talebinde bulunmak.
Avrupa Parlementosu,Papaz mektebinden, cem evlerine kadar her konu üzerinde rapor hazırlarken,nedense Ermenilerin Anadolu'da yaptıkları katliamları ve yakın zamanda Hocalı katliamını görmezden geliyor.
Ayrıca, “Türkler 1 milyon Ermeniyi, 30 bin Kürdü öldürdü’ diyen, Orhan Pamuk,için AKP Adalet Bakanı” yetkim yoktur” diyerek savcılığa yazı göndermiştir.Savcılıkta takipsizlik kararı vermiştir. Aynı Adalet Bakanı, Papayı parmağınadan vuran, Abdi İpekçi’yi vurup vurmadığı şüpheli olan M.Ali Ağca için Yargıtaya başvuruyor. Bunun sonucunda M.Ali Ağca tekrar içeri atılıyor. Bu Hükümetin çifte standartıdır.
Türkiye 1996’da Tansu Çiller hükümeti zamanında,gümrükleri tek taraflı indirerek Gümrük Birlğine girdiğini ilan etmiştir. Bu durum halk deyimiyle “ Kendi kendine gelin güvey olmak.” veya “ Kendi kendini kazıklamaktır.
Gümrük Birliği yüzünden (2004 de dahil) 9 yılda toplam 84 milyar dolar dış ticaret açığı verdik. AB, Türkiye’ye 1 milyar Euro yardım edecekti. Bunun da büyük kısmı kredidir.AB bunu bile yerine getirmedi. Türkiye biran önce Gümrük Birliğinden çıkmalıdır.
TİSK Başkanı Kudatgobilik diyor ki’ TÜRKLER DİKKAT!’ ‘’Bir alarm vereceğim.İspanya‘da otomotiv sanayiinde tek İspanyol patron kalmadı. Global Sermaye ana yemeği yemeden önce çevresindeki sebzelerden başlıyor.Türkiye için de tehlike bu.Çeşitli şirketlerimize yabancılardan talebler geliyor. Sanayicilerimize ‘Yatırım yoksa 3-5 kuruşa şirketinizi elden çıkarmayın ‘diyorum.’Ey Türkler dikkat edin.’ diye uyarıyorum.’’(SABAH GAZ. 24-02-2006)
(İspanya şuanda ekonomik krizde)
K.K.T.C’NİN DURUMU: Avrupa Birliği,Kuzey Kıbrıs Rum Kesimini üyeliğe aldı.Referandumda(Halk oylamasında)büyük çoğunlukla evet diyen KKTC’ye ekonomik ambargo uygulamaya devam ediyor.
AB ekonomik ambargoyu kaldıracağına dair söz verdiği halde sözünde durmadı.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti KKTC’yi Dünya ya
tanıtmalıdır.Hükümet,KKTC Devletini tanımaları için,önce Türk Cumhuriyetlerine,sonra bize yakın müslüman devletlere teklifte bulunması gerekir. Tahminimize göre KKTC’yi Türk Cumhuriyetleri içersinde ilk tanıyan ülke Azerbeycan olacaktır. Müslüman ülkelerden ise önce Pakistan ve Malezya olacaktır.İlk teklifler bu ülkelere yapılmalıdır.
A.B ve A.B.D neden? Kıbrıs’ın birleşmesini istiyor. Aynı A.B ve A.B.D, Karadağ’ın bağımsızlığını savunuyor. Hırvatistan’ın ve Slovenya’nın eski Yugoslavya’dan ayrılmasına destek sağlıyorlar.Bosna Hersek’in bağımsızlık mücadelesinde,Sırpların katliamlarına göz yumuyorlardı.
Bosnalılara destek sağlamıyorlardı.Sırplar, 250 000 Boşnağı katl ettikten sonra A.B.D müdahale etti. Bosna Hersek’te dönüşümlü başkanlık sistemi var. Ama diğer komşu ülkelerde bu durum yok.
Kıbrıs 1974 ten önce birleşikti. Kıbrıs Cumhuriyeti vardı.
Cumhurbaşkanı Rumlardandı.Başbakan Türklerdendi.Rumlar 1955 yılından sonra Kıbrıs’ta katliamlar yapmaya başladılar.1974 yılında katliamlar doruk noktasına çıktı.Türkleri diri diri toprağa gömüyorlardı.Kadınlara kızlara tecavüz ediyorlardı.Amaçları Kıbrıs’ta bir tane Türk bırakmamaktı.1974 yılında Kıbrıs Barış Hareketinden sonra katliamlar durduruldu. Şimdiki hükümet, A.B ve A.B.D’nin baskısı sonucu tekrar Kıbrıs’ın birleşmesini istiyor.
:AB’YE KARŞI İSLAMBİRLİĞİ:
Avrupa Birliğine karşı,Erbakan Hoca D-8'i kurdu.Yani öncülüğünü, liderliğini Türkiye'nin yaptığı İslam Birliğinin temelini attı.D-8 içinde yer alan ülkeler aynı zamanda İslam İşbirliği Örgütü nün de üyeleridir. D-8 üyeleri, tabii kaynakları, kalabalık nüfusları ve potansiyel pazarlarından ötürü kendi bölgelerinde önemli konum arz etmektedirler.
Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da düzenlenen 6. D-8 zirvesinde, D-8 daimi Sekreteryasının İstanbul’da olmasına karar verildi.Bu karar 20 Şubat 2009 tarihinde imzalanan anlaşma ile resmiyet kazandı.
Hükümet bu birliği geliştirmeli.
Türkiye, Avrupa kapılarında dilenci,uşak,köle olmamalıdır.
Önce ekonomik,iş birliği gerçekleştirilmelidir.Üye ülkeler arası ticaret geliştirilmelidir.Zamanla gümrükler kalkmalıdır.
Şu ülkeler D-8 üyesi.
Türkiye,İran,Pakistan,Bangladeş,Malezya,Endonezya,Mısır ve Nijerya.
Libya,Sudan ve Malezya'ya teklif götürülmeli.
Daha sonra Türk Cumhuriyetlerine teklif yapılmalıdır.
Azerbaycan,Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan.
Avrupa kıtasındanda, Bosna Hersek ve Arnavutluk.
Bu önerimiz bazı kişiler için zor ve hayal olabilir. Avrupa Birliği’de, savaştan çıkmış Avrupa için zor ve hayaldi. Önemli olan zoru ve hayali gerçekleştirmek, başarmaktır.Kolayı herkes başarır. FATİH SULTAN MEHMET HAN’IN bir sözü var: “ Bizim elimizin ulaştığı yere, onların hayali bile ulaşamaz.”
BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİNİNDE bir sözü var. “Ey bu vatanın gençleri! Frenkleri(Avrupa’yı) taklide çalışmayınız. Avrupa’nın size ettiği hadsiz zulüm ve adâvetten(düşmanlıktan)sonra,hangi akılla onların sefâhet(zevk ve safaya aşırı düşkünlük)ve bâtıl efkârlarına(geçersiz fikirlerine)ittibâ edip(tabi olup)emniyet ediyorsunuz(güveniyorsunuz)? Yok,yok! Sefihane(akılsızca)taklit edenler,ittibâ değil,belki şuursuz olarak onların safına iltihak(katılma)edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz. Âgâh(emin)olunuz ki,siz ahlâksızcasına ittibâ ettikçe(tabi oldukça),hamiyet(milli haysiyet,onur) dâvâsında yalancılık ediyorsunuz. Çünkü şu sûrette ittibâınız(Avrupa’ya tabi olmanız)milliyetinize(milletinize) karşı bir istihfaftır(hor görme,hafife alma) ve millete bir istihzâdır(alay etme,eğlenceye alma). (LEM’ALAR, S/123-124)
VİDEO: http://player.vimeo.com/video/27661407?
AVRUPA BİRLİĞİ DOSTMU?-2
AVRUPA BİRLİĞİ DOSTMU?-2
“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin.Zira onlar birbirinin dostudurlar.İçinizden onları dost tutanlar,onlardandır.Şüphesiz Allah,zalimler topluluğuna yol göstermez.” (MAİDE SURESİ 51.AYET)
“Ey iman edenler!Müslümanları bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin;(Bunu yaparak)Allah’a aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz? (NİSA S. 144. AYET)
“Her kim bir cemaatin(topluluğun,birliğin)kalabalığını artırırsa o,onlardandır.Ve her kim bir kavmin yaptıklarından razı ve memnun olursa o işi yapanların ortağı olur. (DEYLEMİ) (HADİS-İ ŞERİF)
“Çünkü onlar,Allah’a karşı sana hiçbir fayda vermezler.Doğrusu zalimler birbirlerinin dostlarıdır; Allah da takva sahiplerinin dostudur.” (CASİYE S.19.AYET)
“Bizden başkasına benzeyen bizden değildir.Yahudi ve Hristiyanlara benzemeyin.”
(TİRMİZİ) (HADİS-İ ŞERİF)
“Ey iman edenler !..............benim de düşmanım,sizinde düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin.Oysa onlar,size gelen gerçeği inkâr etmişlerdir”
(MÜMTEHİNE S. 60.AYET)
“Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacakardır.” (BAKARA S. 120.AYET)
Ehl-i kitaptan çoğu,hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra,sırf içlerindeki kıskançlıktan
ötürü,sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler.” (BAKARA S. 109.AYET)
“Ey iman edenler! Eğer kâfirlere uyarsanız,gerisin geriye(eski dininize,eski sapık inançlarınıza)
döndürülürde hüsrana uğrayanların durumuna düşersiniz.” (AL-İ İMRAN S. 149.AYET)
“Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin.Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar,hep sıkıntıya düşmenizi isterler.Gerçekten,kin ve düşmanlıkları ağızlarından
(dökülen sözlerinden)belli olmaktadır.Kalplerinde sakladıkları(düşmanlıkları)ise daha büyüktür.Eğer düşünüp anlıyorsanız,ayetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.İşte siz öyle kimselersiniz ki,onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz…………. Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir.”
(AL-İ İMRAN S.118.,119. AYETLER)
Ebu Zer Gifari (r.a) anlatıyor: Resûlullah’a “Fatiha’daki gazap olunanlar”ın kimler olduğunu sordum; “Yahudilerdir.” buyurdular. Bahsi geçen “Sapıklar”ın kimler olduğunu sordum; Resûlullah , “Hristiyanlardır” buyurdular.
(TİRMİZİ) (HADİS-İ ŞERİF) (Sûnen, Tefsir,3) (Ahmet bin Hanbel,Müsned,4/378)
“Kim kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, Peygamber’e(Hz.Muhammed) karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola tabi olursa, onu o saptığı yönde bırakırız ve cehenneme sürükleriz;o ne kötü bir yerdir.”
(NİSA SURESİ 115. AYET)
‘’Kendinizden önce gelen milletlerin (Hristiyan veYahudilerin)yoluna karışı karışına, tıpatıp uyanlarınız(körü körüne taklid edenleriniz) elbette olacaktır. O kadar ki,şayet onlar (gayr-i müslümler) keler(kertenkele) deliğine girseler,siz de onlara uyup oraya girmeye çalışırsınız.’’
(BUHARİ) (HADİS-İ ŞERİF)
Daha bir çok ayet ve hadis-i şerifte,Hristiyanları,Yahudileri,Müşrikleri, Mecusileri, bir çok sapık dine mensup olanları ve dinsizleri dost edinmememiz emredilmiştir.
YAZAN: YUSUF AĞATÜRK-(2006)
(NOT:YAZI 2014 YILINDA YENİDEN DÜZENLENDİ)
RESİMLERİ BÜYÜLTMEK İÇİN ÜZERLERİNİ TIKLAYIN.
AB Türkiye'ye kapıyı kapattı.
O dava sonuçlandı
AB Adalet Divanı, Türk vatandaşları için vize muafiyeti konusunda kilit öneme sahip olan ve örnek oluşturacak Demirkan davasında kararını açıkladı. Lüksemburg'daki mahkeme, Leyla Ecem Demirkan'ı haksız buldu ve Türk vatandaşlarının AB ülkelerine 3 aya kadar vize almadan turistik amaçlı seyahat hakkı olmadığına karar verdi.
Avrupa Birliği Vize politikası Yirmi iki Avrupa Birliği üyesi ülke Schengen Alanı'nın parçasıdır ve tekdüze bir vize politikasına sahiptirler. Buna ek olarak, Avrupa Birliği dışındaki dört ülke (İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre) Avrupa Birliği ile yapmış oldukları anlaşma ile Schengen Alanı'nın parçası olan aynı tip vize politikasını benimsemektedirler.
Üç Avrupa Birliği üyesi ülke (Bulgaristan, Kıbrıs ve Romanya) henüz Schengen Alanı'nın parçası değildir, ama yine de Schengen müktesebatını esas almakta olan vize politikasını yürütmektedirler.
İki Avrupa Birliği üyesi devleti olan İrlanda ve Birleşik Krallık bunun yerine Common Travel Area olarak bilinen bir seyahat bölgesini işletmekte olup bu ülkeler kendi istekleri ile Schengen Alanı'nın bir parçası değildirler. Her İki ülke, Schengen ülkelerinden farklı olan ayrı vize politikası yürütmektedirler.
Tüm Avrupa Birliği üye ülkelerinin vatandaşları, İzlanda, Liechtenstein, Norveç ve İsviçre, sadece vizeden muaf değildirler. Bu muafiyetile beraber yasal olarak birbirlerinin ülkelerinde vizesiz girmek ve ikamet etme hakkına sahiptirler. Birbirlerinin ülkelerinde serbest dolaşım hakkına sahip olduklarını, ancak durumları az sayıda sınırlı olabilir.
Vatan
http://www.etikhaber.com/dispolitika...-y-kapatt.html
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)